BEBEKLER NEDEN AĞLAR?

Bebeklerin ağlayarak bağırmalarının çok çeşitli sebepleri vardır. Bebeğin bağırışlarının ne anlama geldiğini keşfetmeden ne yapılması gerektiğini kimse bilemez. Bebeğin bağırışlarının nedenleri acı, öfke, sevinç ve keder olmak üzere dört noktada toplanmaktadır.

Bebeğin salt ciğerlerini çalıştırma ihtiyacından (sevinç), kederden doğan bir acı duymasından, kızgınlığını anlatabilmek ya da şikâyetçi bir tonda üzüntüsünü dile getirmek istediğinden ağladığını biliyoruz.

Bazen çevremizdeki insanlardan bağırıp ağlayan çocukların hiçbir zaman kucağa alınmaması gerektiğini söylediklerini işitiriz. Bazıları da bebeklerin hiçbir şekilde ağlamalarına izin verilmemesi gerektiğini savunurlar. Bana öyle geliyor ki bu insanlar annelere, bebeklerinin hiçbir şekilde yumruklarını ağızlarına koymamaları, başparmaklarını emmemeleri veya süt içme işi bittikten sonra emzik ya da annelerinin memeleriyle oynamamaları gerektiğini de söylüyorlar. Bebeklerin kendi kaygılarıyla başa çıkabilmek için bunlara ihtiyacı vardır.

Her ne olursa olsun az ağlayan bebekler, avazı çıktığı kadar bağırıp ağlayan bebeklerden daha iyidir diye bir şey yoktur. Ağlayan bebek sebep olduğu gürültüyle başkalarının dikkatini çekmeyi başarabilmektedir. Bebek ağlayarak kendi bedeni üzerinde bir denetim kurabildiğini göstermektedir. Her türlü çocuk ağlaması insanı tedirgin etmektedir. Ama ağlayarak bağırmasının çocuk için ne kadar değerli olduğunu bazı durumlarda ağlamalarının ne kadar sakinleştirici bir etkisi olduğunun farkına varmalıyız. Bebekler genelde korktuklarında ya da kendilerini güvensiz hissettiklerinde ağlarlar. Bu durumlarda çocukların ağlaması, onların kendilerine güven duymaları açısından gerçekten yardımcı olmaktadır. Bebekler büyüdükçe görülecektir ki, bağırarak gürültü yapmalarının yerini konuşmaya bırakacaklardır. Bunun arkasından da belki trampet çalarak ortalığı rahatsız etmeye başlayacaklardır. Çocuğunuz herhangi bir şeyi yapmak isteyip de biz bunun yapılmaması gerektiğini söyleyip onu engellediğimizde; olaya dayanabilmek için yumruğunu ya da parmağını ağzına sokup emmek gibi bir takım yöntemlere başvurmaktadır. Burada bağırma gibi bu davranışlar da içten gelen doğal bir davranış tarzıdır.

Donald W. Winnicott